Uzun zamandır yokum bu mecralarda. Yazmaktan biten kalem, kağıtlar gibi değil burası. Ne kadar yazarsan, o kadar sonsuzluğa uzanıyor işte. En son Ankara'dan seslenmiştim sanırım. Şimdiyse kaybolmuşlukların,kayboluşların şehrinde klavyem. Koca şehirde sıkışmış gibiyim biraz. Ne yana gitmeye kalksam, biraz daha itekliyor beni çıkmaz sokaklara. Hani nerede her sokağın denize çıktığı o çiçekli sokaklar, nerede rüzgarın seni özgür hissettirdiği ağaçlar. Özgür kılan ne varsa seni, yine atmışsın içine işte belliki. Gittiğin yollar, döndüğün yollardan farklıysa güzeldi yollar. Aynı yollardan geçerken, kaldırıp bakmazsın ki başını, görmezsin ki çevrende olan biteni. Sonunu bildiğin yokuş gibi olmaz mı yaşadıkların, yaşayacakların? Gizlediğin şeylerin seni gizemli yapmadığını öğrendiğinde, cesaretin o gücünü hissettiğinde, adımını sağlam attım sanarken, çürük tahtaya basmıştık hissi aslında yaşadığın. Kurallı cümlede yüklemi ortaya alınmış devrik cümle gibiyim. Biraz karışmış, biraz bo
Yorumlar
Yorum Gönder