Kayıtlar

Mayıs, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

ANİ KARARLAR

  KENDİMİ KÖTÜ HİSSEDİYORUM.BİR ANDA BİR MUTSUZLUK ÇÖKTÜ.VE BEN GEÇMESİ İÇİN ŞUAN AYDIN'A BİLET ALDIM.EVET EVE GİDİYORUM.HAFTAYA SINAVLARIM BAŞLIYOR VE BEN MANYAKLIK YAPIP BİR ANDA VERDİĞİM KARARLA BU AKŞAM YOLA ÇIKIYORUM..      **  22:15>> İZMİT-NAZİLLİ  

Çalma Listesi 1

   Bu gecenin şarkı listesini söylüyorum.Oturun dinleyin sizi de yıksın :)    -Saklımdasın-Erdal Güney    -Sorma ne haldeyim-Zeki Müren    -Seni çektim içime-Arzu Akdaş    -Son bakış-Ceylan Ertem    -Bir görüş kabininde-Grup Yorum    -Hoşgeldin-Birsen Tezer    -Herneyse-Leman Sam    -Acılara tutunmak-Teoman     İyi dağılmalar :)

300-500

   Bir rahatlık çöktü üstüme gençler.Biri alsın benden bu fazlalığı.Bir haftadır yurda giriş saatinden sonra giriyorum.İyice saldım diyeceğim o ki.    Ve şunu anladım ki bir şehri sevmek için gece çıkmak gerekiyor.Hem sakin hem ışıl ışıl...Yaşlandım, kendimi altmış yaşında hissediyorum diyordum ya.Hiç de yaşlı değilmişim.Gürültüyü kaldırmaz diyordum kafam ancak gel gör ki bangır bangır müzikli ortamlardan çıkasım gelmiyor.İstediğiniz gibi davranın bakan eden yok herkes kendi aleminde.İşte bu diyorsunuz.Güzel olan bu!     Kendinizi bildiğiniz sürece bir sıkıntı olmayacaktır.Kendinizi tanıyın ve bilin.

Işığımı kaybettim!

      Ne zaman güzel bir akşam geçirip,yurda geldiğimde yalnız kalsam düşüncelerimin akınına uğruyorum.Onca kalabalıktan,müzikten sıyrılınca boşluğumu fırsat bilen cümleler,anılar,resimler uçuyor gözlerimin önünden.     Uyumak için başımı koyduğumda sadece konuşacak birine ne kadar ihtiyaç duyduğumu fark ediyorum.Sahi en son ne zaman telefonla uğraşırken çok mutlu uyudum?Konuşacak kimsem olmadığı için buradayım zaten gecenin bu saatinde.Hoş gerçi, öyle çok kafa açıyorum ki geceleri..    Gece boyunca bir parkta canlı müzikle eğlendim.Bütün şarkıları bağıra bağıra söyledim.Hiçbir şey düşünmeden hemde.Huzurluydum.Ne zaman böyle olsa, yalnız kalınca melankoli yakama yapışıyor.Yok bu sefer ağlamayacağım.Sadece yazmak istiyorum.     Hayatımda ilk defa mantığımla hareket ederek bir karar verdim.Pişman mıyım?EVET.Neden pişmanım bilmiyorum, bu kararı ben kendim verdim farkındayım ama şunu da biliyorum ki duygusal olarak verdiklerimde de pişmandım.Galiba ben hep pişmanlığa mahkum olarak k

26.05.2014

    Sınav tarihlerimin belli olmasıyla başladı bir kriz.Tutuşmaya başladım.Ancak şöyle diyorum.Bu sefer kafama bunlardan başka takacak bir sorunum yok.Senenin başından beri(2 vize,1 final)her sınavda bir sıkıntım vardı.Hep kafam başka yerlerdeydi.Bakalım problem bu yüzden miymiş yoksa normalde de o notları mı alırım göreceğiz.   Hava da tam dışarı çıkmalık..Dışarı çıkalım mı? :)

assafdfsd

     Her son bir başlangıçtır diye boşuna demiyorlar.Bazı şeylerden vazgeçmeden göremiyorsun çünkü.      Her gelen gidecektir ve sen kendinle kalacaksındır.En güzeli,en rahatıdır.Kendi kurallarına göre oyna oyununu.Asla birine yakalanmadan ve kendinden emin olarak..     Herhangi birine ihtiyacın yok.Tektin!Tek olarak devam et ;)

.

SON...

Gidelim de görelim bakalım

    Ve merak duygun ağır bastığı zaman devam edersin.Başlarsın bir şeye.Ne zaman bu duygun üst seviyelere çıkarsa o zaman korku da kaybolur içinden. Güç bulursun kendinde.     Kendine sorduğun zaman istediğin ama hep biraz daha bekle dediğin şeyler olduğuna eminim.İşte yarın bu kararı veriyorum.Merak ediyorum ve hayırlısı diyorum :)

Dilek!!

  Bazen bir papatyanın yapraklarına saklarsın mutluluğunu."Seviyor" der son kopan yaprak ve sen inanmak istersin buna.Bazen bir kahve falında gizlidir duymak istediklerin.Bazense yazan burç yorumunda..   Bir cümle duyarsın,bir kelime okursun veya dediğim gibi sadece küçük bir yaprak kopartırsın çiçekten.Doğru olmadığını bile bile,içinden geçenin olmasını umarak mutlu olursun çoğu zaman..İşte bu kadar basittir senin için o an mutluluk..   "Sevmiyor" diyen son yaprağa bile kızarsın hatta!Sana ondan bahsetmediler diye anlatana kızarsın,yalan dersin,inanmazsın.İnanmak istediklerin sadece içinden geçenlerdir çünkü.   Seni en çok yaralayacak düşüncelerdir belki ama öyledir yani.Her ne kadar başkalarına öyle düşünmediğini söylesende; düşündüklerin ve istediklerin açıkladıklarınla aynı değildir...Ne kadar inkar edersen et hala eksik kalan parçaların olduğunu göreceksin kendinde.   İçinden geçenlerin gerçek olması dileğiyle değerli okuyucu :) İyi günler dilerim.

Dertlendim bak yine.Getir ordan bıçağı mari

   Herkes bir ilişkisi olsun istiyor.Herkes birilerini sevmek,birinin ona ait olduğunu hissetmek istiyor.Ne güzel!   Başta çok eğlenceli değil mi?Onun seninle uğraşması,senin bazı şeylerini kısıtlaması.Çünkü seninle ilgilendiğini gösteren bir ölçüt bu hayatında.Ama gel gör ki bu durum değişken bir durum.Bir anda dengelerin değiştiği;sen bana karışamazsın,ne yapıyorum ben sanki orada,sana hesap vermek zorunda mıyımlara kadar gidiyor.Sonrasında ise sizi bir düşünme alıyor değil mi?LAN ben ne yaptım başta sıkıntı yoktu, noldu diye...    Hayat sevgili arkadaşım hayat.Bunlar hep oluyor veya olmak zorunda.Kıymet bilmediğini düşünürsün,artık sevmediğini,istemediğini düşünürsün.Üzülüyorsun evet!Diyorsun ki artık çok anlamsız falan.    Hepsi geçiyor sevgili arkadaşım hepsi.Geçmeyen ne var ki?

Sizce hangisi?

        İnsan hayatında çok garip şeyler olabiliyor.Kendinize şaşırıyorsunuz ama asla pişmanlık duymuyorsunuz.İlginç bir şekilde rahatlıyorsunuz hatta.Aslına bakarsanız hiçbir şey olmamış gibi geliyor.Hani hiç oturup konuşmamışsınız,hiç görmemişsiniz falan.Ya her şey çok  güzel ya da hiçbir kötü şey olmamış gibi.Boşluktasınız sadece.Öyle bir hisse kapılıyorsunuz çünkü.Bazı şeyleri yazamıyorsunuz da...Çünkü söylenecek çok şey varken bunu anlatacak bi kelime yok.Cümleleri kurup da açıklayamıyorsunuz.Hissettikleriniz kalbinizin en derinlerindeyken gözlerinize yansıyor.Bir şeyleri dile getirirken gözleriniz de aynı şeyleri mi söylüyor bi düşünün bence.Aslında anlatılmak istenen şey ağızdan çıkan kelimeler mi yoksa gözlerde okunan düşünceler mi?    Bu sorunun cevabını ne zaman öğrenirsem işte o zaman harekete geçmeye hazırım diyebileceğim.Sadece hangisine inanmanız isteniyorsa sizden; siz ona inanacaksınız.Gözler mi sözler mi?  

İsyan hazırlıkları :

     Geçen yazılarımın birinde bahsetmiştim çok arkadaş zorluktur diye.O yüzden az ve öz insan var hayatımda demiştim.Şuanki arkadaşlarımla her türlü etkinliğe gidebileceğimi söylemiştim.   Belki şuan sadece kızgın olduğum için bunu geri alıyorum.Adam akıllı çıkıp bir şey yapamıyoruz.Her zaman hepsinin bir bahanesi oluyor.Kendilerine göre elbetteki haklı sebepleri vardır ama bana hep bahane gibi geliyor.Özenmiyor değilim arkadaşlarıyla çıkıp gezenlere.Bir yerlerde oturup muhabbet edenlere!..   Öyle sürekli "Hadi gidelim!"diyen biri değilimdir.Mesela düşünün; hava güzel ve sizin yapacak bir işiniz yok.Zaten yurttan bıkmış durumdasınız.Dersiniz erken bitmiş.Bu durumda yurda gelip bir odaya tıkılmak mı daha cazip sizin için, yoksa havanın ve muhabbetin keyfini mi çıkarmak?   Bu sadece bugüne has bir şey olmadığı için bu derece dertlendim.Bir kaç seferdir istediğim halde hiçbir şey yapamamaktan yakınıyorum.Akşamları dışarı çıkıp oturacak bir sürü yer varken biz 4 duvar ar

#Kısa

Resim
                      Her yerde sıkça rastladığım o dizeye burada da yer vermek istedim:

Yaralar derin,Seneler kadar

  Çok isterseniz olmaz derler hep.O yüzden bir şeyi çok istemeye korkuyorum.Sanki biri duyacak da olmayacak  diye kendime bile söyleyemem bazen.İçten içe heyecanlandırır beni ama belli edemem.   Ne zaman koşmak istesem yokuş çıkar önüme.Hızlıca koşmaya başlarım,nefesim tıkanır, yarı yolda kalırım.   Yokuş aşağı koşmak daha kolaydır oysa.Kendimi yolun rahatlığına bırakırım.Hızımı ayarlayamaz  ve düşerim çoğu zaman.Dizlerimde ve kollarımda oluşan yaraların acısı mıdır beni üzen yoksa kolay olarak gördüğüm şeyin aslında ne kadar zor olduğu mu?   Yaralar iyileşir de düşüncelerinden silinir mi orası meçhul.Hadi düşünceleri de sakladın en derinine aklının.İllaki bir gün ortaya çıkacaktır.Sadece daha az acıtarak.

#letsdoit

  #Letsdoit etkinliği vardı bugün Kocaeli'de.Bende bu etkinliğe katılan kişilerden biriydim ve gerçekten söylemeliyim ki eğlendim.    Etkinliğin amacını bilmeyenler için kısaca açıklayayım:Yaşadığınız yerdeki çöpleri belirli bir süre içerisinde toplamak.3 tane boyum kadar poşetleri doldurdum.Affınıza sığınarak söylüyorum:Çevrede şerefsiz insan çok.4 tane vodka şişesi, 1 tane 1.5L şarap şişesi,3 tane rakı şişesi sayılamayacak kadar çok da bira kutusu topladım.Yerlere atılan izmaritlerin ve bira kapaklarının haddi hesabı zaten yoktu.Bir taraftan yağmur,diğer taraftan rüzgar eşliğinde 2 saat kadar bir süre sadece topladım.Herkes canla başla uğraştı.Güzel bir iş yaptık bugün.Doğaya elimizden geldiğince küçük de olsa bir fayda sağladık.Bunun için elbetteki çok mutluyum ama keşke bunları çöpe atmak bu kadar zor olmasa insanımız için.

Tek kelime,çok anlam

 Yalnızız...

Seç beğen al

    Herhangi bir konu yazmaya gelmedim bugün sadece konuşacak kimsem yok o yüzden içimi dökmeye geldim.Aslında çok şey var anlatacak ama nasıl başlasam nereden başlasam bilmiyorum.İçim şişti valla.    Bu aralar fazlasıyla hareketli bir hayatım var diyebilirim öncelikle.Alışkın olmadığım şekilde bi gariplik var.Özellikle dün heyecandan ölüyordum az kalsın.Nasıl mutlu olduğumu bi oda arkadaşım biliyor bir de ben.Düşündükçe karnıma ağrılar giriyor hala.Bakmayın böyle dediğime. Güzeldi ama sonrası fos.Zaten hiçbir şey tamamına ermiyor ki.Hep yarım kalıyor.   Dün gece bir arkadaşı aradım.Sesini bile unutmuşum.Hayırsız olan ben değilim emin olabilirsiniz.Ben aradım yine..Konuşacak şey çok vardı vakit dardı.Böyle uzun konuşmayı özlemişim yine de belirtmeden edemeyeceğim.   Sabahları 10'ar dakika arayla 3 alarm kurarım.Eğer ilkinde uyanırsam saçlarımı düzleştireceğim demektir.İkinci alarmda uyanmam gerekiyorsa ütü yapmam gerek.Üçüncü alarmda ise ciddi anlamda uyan yoksa geç

Neler oluyor bize?

   Etrafındaki insanlara bir bak.Hangisi mutlu?Hangisi huzurlu?    Herkes fazlasıyla düşünceli.Herkes fazlasıyla dertli.Bugün yarım saat boyunca durakta araba bekledim.Kulaklığım kulağımda.Şarkı sözlerine odaklanmışken dikkatimi önümden geçip giden,hep bir yerlere yetişme çabası içerisindeki o insanlar çekti.Etrafına bile bakmıyordu bazısı.Sadece kendi adımlarını izliyordu.Kimisi dinlediği şarkıya odaklanmıştı.Kimisi ise gireceği dersi düşünüyordu belki bilmiyorum.Yan yana yürüyen,hararetli bir şekilde bir şeyler anlatan o kadar çok insan geçti ki önümden.Ne dediğini duymuyorsunuz ama görüyorsunuz.   Araba içinde oturan insanlar deseniz çoktan transa geçmiş oluyorlar.Bakıyorlar ama görmüyorlar.Hepsi o kadar dalgın görünüyor ki...Sanırsınız 20 yaşındaki gencin üzerinde o kadar ağır yükler var ki 60 yaşında beli bükülmüş amca misali...    İnsanlarda artık hayat enerjisi yok.Ne yaşıyoruz neler görüyoruz bilmiyorum ama şimdiden bu kadar yorduysa hayat bizi,ileriyi düşünemiyorum bil

Gideyim de ders çalışayım bari

     Soğuk hava içinizi üşütürken sıcak bir çayla ısıtmaya çalışırsınız.Ellerinizi ısıtacak tek şey ceplerinizdir.Var olduğunuzu hissettiren şey aldığınız nefestir.    

AŞK

Resim
  Aşktan bahsetmek istiyorum.O yüzden de biraz uzun sürecek bunu yazmak,anlamak,anlatmak...   Duyguların en karmaşık olanıdır.En güzeli ve en süründüren türüdür.Varlığı bir dert yokluğu yaradır.İnsanın karnında kelebekler uçuşturan,mantığı yok eden,ondan başka bir şeyi düşünmeni engelleyen,şiirler yazdıran,şarkılar söyleten,gülümseten,ağlatan,en garibi de birine karşı sorumluluk duygusunu geliştiren ilginç bir şey.Hislerin ve davranışların bütünü.Aslında bir sürü tanımı olan,herkeste farklılaşan lanet duygunun teki.   Kalınca romanlar yazılıyor adına,saatler süren filmler çekiliyor hatta hasta edici yan etkileri olduğu bile biliniyor.İnsanlara yeryüzündeki her şeyin aslında ne kadar güzel olduğunu gösteriyor, bazen de katil ediyor.   Ömrünün 3 ay olduğu söyleniyor.Duyguya raf ömrü biçmek de ayrı bir saçmalık bence.Klişeleşmiş; yerini sevgiye bıraktığı,alışkanlık haline geldiği falan.İnsanlar buna inanıyor.İlk kim demiş alışkanlık olduğunu merak ediyorum.Kimin bahanesiyse iyi tut

Buna uygun başlık yok bence

       Öncelikle GÜNAYDIN demek istiyorum ancak saate şuan baktım ve günaydın demek için biraz geç kalmışım sanki.Dersimin olmamasını fırsat bilerek,havanın da soğuk olmasını bahane ederek sıcacık yatağımdan çıkmadım.Ancak yurtta yaşıyorsanız bazı kurallara uymanız gerek.Bu yüzden gittim kahvaltılıklarımı aldım.Bugün salı kahvaltısını odada yapmak için güzel bir gün.Evet rahat bi giriş yaptım yazıya ancak şaşkınlığımı üstümden atabilmiş değilim.Hele de bu uyku sersemliğiyle karışınca ortaya feci bi durum çıkıyor.     Radyasyon yememek için gece telefonun internetini kapatıp öyle yatarım.Açtığımda gelen mesaj önce yine kimden dedirtti.Ancak ilk cümleden dikkatimi çekmeyi başardı.Tek gözle okumaya başladığım, sonradan anlamakta zorlandığım, hatta bu da nedir diye dört gözle okuduğum bir yazıyla karşılaştım.Gerçekten fazlasıyla şaşırttın beni okuyucu.Böyle bir şey beklemiyordum.Birkaç kere okudum,birkaç kere de dinledim şarkıyı.Ve bende biliyorum karşı taraf için bir etkisi olmadığ

İnsan insanın kurdudur vol1

                                                                         Mutlu,mutsuz,üzgün,sevinçli,endişeli,rahat,çaresiz,umutlu,gülen,ağlayan,kararsız, kararlı,durgun,hareketli, amaçsız,suskun,konuşkan,içine kapanık, dışa dönük,sorgulayan,sabit fikirli,inatçı,asabi,sakin,polyanna,imren,aceleci,panikatak,stresli,patavatsız,asi, tuttuğunu koparan,geçimli,geçimsiz,saygılı,saygısız,güven verici,sinsi,laf taşıyan,havalı,sıradan....     Diye uzayıp giden bir liste.Daha çok şey eklerim ama ben okurken yoruldum.Okumayı çok sevmeyen blog takip etmez düşüncesindeyim gerçi.Her neyse her birimiz kendimizi iyi birer insan olarak görürüz.Anlık ruh hallerimiz hariç.Hiç kimse durup da ben yalancıyım,içten pazarlıklıyım diye tanıtmaz kendini.Herkes en kötü, sıradan bir insandır.Herkes gibidir yani.Ne kadar kötü özellik varsa başkaları tarafından keşfedilmiştir zaten.Senden önce hep kötü özelliklerin ulaşır etrafta seni tanıyan tanımayan herkese.Bir kere ulaştı mı ön yargı zincirlerini kı

Öğrencilik zor be kardeş

  Yurda geldiğim zaman yapacak hiçbir şey bulamayıp diziye sardığım bir gerçektir.Öyle böyle sarmak değil ama.Azıcık biriksin öyle izlemeyeyim diyorum yok bir hafta o kadar yavaş geçiyor ki.2 bölüm Hannibal arkasından bir bölüm Game Of Thrones yaptım.    Şimdi kaldım yine boşta.Bir fırt yazayım sonra Person Of Interest kasarım diyorum ya bakalım.Öyle evdeki gibi bir şeyler izlerken yiyecek bir şeyiniz de yok burda.Hemencecik bitiyor diye kıyamıyorsunuz yemeye.7 tane sekme açık.Birinde bir hareket bile yok.O kadar durgun bi hayatımız var ki..   Bugün 10:30'dan beri boşum.Yarınki dersim de iptal olmuş zaten.Çarşamba 2'den sonra boş.Perşembe tamamen doluyken cuma tamamen boş.Okumak çok zor cidden diye dalga geçtiğime bakmayın dostlar.Dersler ağır valla.    Okuyom ben ya!

Ortaya karışık

      En güzelidir "Ne bok yersen ye" cümlesi.Hem sinir vardır içinde hemde ben seni umursamıyorum havası vermeye çalışırken içi içini yeme durumu.     Çelişkili duyguları seviyorum ben.Kararsız yapıma en uygunu o.Sinirden çatlıyorken küçücük bi hareket içindeki sevgiyi atağa geçiriyor falan.Garip ama eğlenceli.              

Bugün de ölmedik.

     Bugün de ölmedik.   Yaşama amacı olanın şükredeceği,hayattan bezmiş olanınsa lanet edeceği bi durum belki de...   Bazen bir kurtuluş bazense acı verici bir durumdan başka bir şey değil.    Benim için hayattan bezmeli durum geçerli bugün.

Çok anlamlısın be şarkı

Balçık ve Balım

       Evde yalnız kalmak hoşuma gidiyor.Uzun zamandan sonra bugün bunu yaşıyorum.Açtım son ses müziğimi Balçık ve Balım'la dinliyoruz.Balçık ve Balım bizim muhabbet kuşları.Balçık yumurtadan çıktığından beri bizimle.1 Nisanda geldi aramıza.Aşırı tatlı bir kuş.Annesi Can'dı.5 tane yavrusu vardı.En büyükle en küçüğü kaldı sadece yaşayan.Onları da bir birey olarak kabul ediyoruz aile içinde.Onlar bizim neşe kaynaklarımız,mutluluklarımız..     Canın sıkılınca sal onları.Koltuk üzerindeki pıtırtıları,yaramazlıkları yüzünüzü güldürmeye; dertlerinizden uzaklaşmanıza yardımcı oluyorlar.Ve bizi sevdiklerini hissettiriyorlar.Kapıdan girince, sesimi duyunca falan ötmesi kadar hoş bir şey gerçekten yok.Elimde olsa yurda da götüreceğim onları..Balım'ı da Balçık için aldık.Tek kaldı.Eş olsun diye aldılar.Cidden her birinin yeri çok başka.Sevmeyi onlardan öğrenmeli.

Yetti be

     "Çok tatlısın tanışmak istemiştim sadece" diyerek muhabbete başlamaya çalışmak nedir ya?Ne içti de geldi cidden anlamak zor.Böyle deyince ne oluyor sanki.Kendine sakla birazcık da.Bak gene sinirlerim tepeme çıktı.Ha sen öyle dedin diye koşarak gelecek sana bunu mu bekliyorsun kardeş?    Neden herkes aynı?Neden herkes birbirine benzer hale geldi?Ne zaman böyle oldu her şey?Çok şey kaçırmışım galiba.Eskiden böyleydi de ben mi bilmiyordum.Biriyle böyle mi konuşmaya başlanıyordu?    Nerede hani o safça sevmeler.Hani içten duyulan aşklar.Yüzüne bakmaya doyulmayan o zamanlar?Konuşmak için kendini paralayan,sana baktığında gözleri gülecek insan nerede?    Belki de günümüzdeki ilişkilere artık bu yüzden güvenmiyorum.Tek lafına siktiri çekiyorlar.Bi de üzülmüyorlar.Bu kadar basit olarak nasıl görüyorlar?    Ben gerçekten eski kafalı aşık insanlardanım galiba.Var bende bi sorun.En başında anlamıştım zaten.Benim için hala vazgeçilmez olan insanlar var.Var da noluyo sanki.Ay

Moralin bozuksa ;

    Moralin bozuksa;    Tak kulaklığını çık dışarı.Sahil varsa yaşadığın şehirde,yosun kokusuyla karışık deniz kokusunu çek ciğerlerine derin derin.Yoksa da üzülme.En sakin sokaklardan geç.Yürüyebildiğin kadar yürü.Müziğini mırıldan.Yürürken yere bakmaktansa etrafına bakmayı tercih et.Arada kaldır başını gökyüzünün sonsuzluğunu izle.Yorulunca otur kaldırıma.Taşların kıvrımlarına dolan kumlara bak.Ne bileyim başka şeylere odaklan.Yere konan serçenin sıçrayışlarını izle.Her şeye gülümse o an.    En değerli arkadaşını ara.En saçma muhabbeti yap onunla.O sana eşlik eder nasılsa.Gerçekten bi dosta sahipsen korkma zaten hiçbir şeyden.Seninle saçmalar o.Senin yanında olmaktan bıkmaz.Yorulmaz.Asla seni yarı yolda bırakmaz.Kırmaz.İncitmez.Sen üzül istemez.    Bir sürü arkadaşı olan insanları anlamak zor benim için.Yani ne bileyim her gittiği ortama ayrı arkadaş.Zor olmuyor mu?Hep şöyle duydum işte ne kadar kalabalık bi arkadaş grubun olursa o kadar sorun olurmuş.O kadar fazla dedikodu

Düşündükçe sıkılıyorum

     Yarın yolculuk var bana.9 saat süren uzun bir yol.Gitmek istemiyorum! Ev rahatlığına  alıştıktan sonra yurt çok zor geliyor.Eskiden gidince sürüyle planlarım olurdu.Şununla buluşurum şuraya gideriz.Şunu yaparız.Şuraları gezeriz falan diye.Şimdi öyle şeylerin hiçbiri yok.Hepsi tarih oldu.      3 Mayıs 2014 Pamukkale Turizm  23.00    13 numaralı koltuk.       İçimden geçenin gerçek olması dileğiyle ...

"..."

         " Bazı şeyler çabuk biter. Sigara çabuk biter, çay, alarm  kurulmuşsa uyku, bitmesin isteniyorsa, yol. Yarısında  yakalamışsanız çok sevdiğiniz o şarkı çabuk biter. Sarılmış  izliyorsanız film, hızlı yaşarsanız ömür, çok severseniz aşk..Ç abuk biter.."

Doğal

Resim
    Dün gece tutmayan uyku sayesinde baya geç yatmıştım.Haliyle de sabah geç kalktım.Cumartesi günü gidiyorum diye bizimkiler gelenekselleşmiş olan dağ tepe gezmesine götürdüler beni.Güzeldi.Açık hava iyi geldi.İnsanı kendinden uzaklaştırıyor doğa.Huzurlu oluyorsun baya :)    Kalabalık içinde fotoğraf çekinmekten pek hoşlanmam.Ama kimsenin olmadığı yerde fotoğraf çekmeyi de severim çekinmeyi de..                                                        Bugünden küçük bir kare :)

Bu gece

  Saat 4.30. Hayatımın en boktan gecelerinden bir tanesi.Önce Pinhani'den Çok Aşık'la başladım geceye.Anlamı büyüktür.Arkasından Gökhan Kırdar'dan Üstüme Basıp Geçme ve Yerine Sevemem.Cem Adrian'la pekiştirdim hepsini.İyice döküldüm,iyice melankoliğe,depresyona bağladım.Baktım sonu yok açtım 3 bölüm Person Of İnterest izledim.Tamam yat artık dedim kendime.Gökyüzü rengini bulmaya başladı çünkü.Garip bir şekilde turuncuya döndü.Yattım ama uyuyamıyorum.Kendime sorduğum sorulara veremediğim cevaplar yüzünden manyağa bağladım.Gözlerim acıdı sulanmaktan.Kirpik diplerim yanıyor.Burnum tıkandı.Başım ağrıyor.Bak uyuyamıyorum, belki sızarım umuduyla açtım yine depresyon şarkılarımı.   İnsan her şeyi kontrol edebileceğini sanarken fazlasıyla yanılıyor galiba.Ben şuan kendimi tutamıyorum.Zorladıkça ters tepiyor bende her şey.Şuan yıkılmış durumdayım.Belki de tükenmiş,bitmiş...    Soğuk bir gece..Zor bir gece..Bitmeyecek bu gece!